let be

  1. Verb karışmamak
açtırmak Verb
para ceza sıyla kurtulmak Verb
para cezasıyla kurtulmak Verb
aşırtmak Verb
hemen taşınılabilecek şekilde kiraya verilmek Verb
hemen taşınmak üzere kiraya vermek Verb
hemen taşınmaya hazır olarak kiraya verilmek Verb
(bir kimseyi/şeyi) kendi haline bırakmak, karışmamak, dokunmamak.
Let him be, he's doing no harm:
Bırak onu, onun kimseye bir zararı yok.
So let it be: Olsun/haydi öyle olsun.
Let there be light: Ortalık aydınlansın (Işık olsun).
Let there be no mistake about it: Yanlışlık/yanlış anlaşma olmasın = Şu husus iyice bilinsin ki = Bu hususta hiçbir şüphe kalmasın.
Geçmişi unutalım.
Geçmişe sünger çekelim. Verb
Geçmişe mazi derler. Noun
Geçmişte olanları unutalım.
Geçmişi unutalım.
beni rahat bırak
avanaklık etmek Verb
çiğnetmek Verb
birini rahatsız etmemek Verb
birini kendi haline bırakmak Verb
birinin yakasından düşmek Verb
birinin peşini bırakmak Verb
birinin yakasını bırakmak Verb
birini rahat bırakmak Verb
birşeye müdahale etmemek Verb
birşeye karışmamak Verb
birşeye bulaşmamak Verb
birşeye dokunmamak Verb
birşeyle oynamamak Verb
kiralık.